Gökyüzünde, içinde yer aldığımız Samanyolu galaksisinde, dünyadan baktığımızda çıplak gözle veya gelişmiş teleskoplarla görebildiğimiz, bilebildiğimiz rutin devinen gezegenler, sabit yıldızlar, asteroidler vs vs pek çok gök cismi ve oluşum mevcut. Astroloji, insanın dünyada varolmasından itibaren dünyada olanları anlama çabasıyla gökyüzünü incelemesi ve eşleştirme yapmasıyla birlikte oluşmuş bir kavram. Durumu anlama ve geleceği öngörme sanatında kullanılan gezegen devinimleri kendi seyirlerinde belirli hızlarla hareket ederler. Dünyadan baktığımızda, dünyaya en yakın gezegenler en hızlı hareket edenlerdir, mesafeler büyüdükçe gezegenlerin dönüş hızlarını da daha yavaş algılarız.
- Pluton dünyanın çevresini ortalama 246 yılda döner, her yıl ortalama 5 ay Retro –geri gitme- yapar
- Neptün dünyanın çevresini ortalama 165 yılda döner, her yıl ortalama 5 ay Retro yapar
- Uranüs dünyanın çevresini ortalama 84 yılda döner, her yıl ortalama 5 ay Retro yapar
- Satürn dünyanın çevresini ortalama 29,5 yılda döner, her yıl ortalama yıl içinde belirli aralıklarla toplam 4 ay Retro yapar
- Jüpiter dünyanın çevresini ortalama 12 yılda döner, her yıl ortalama 4 ay Retro yapar
- Mars dünyanın çevresini ortalama 2 yılda döner, ortalama olarak her 2 yılda bir 2,5 ay Retro yapar
- Venüs dünyanın çevresini ortalama 224,5 günde döner, ortalama olarak her yıl 1,5 ay Retro yapar
- Merkür dünyanın çevresini Retro zamanlarıyla birlikte ortalama 1 yılda döner, her yıl 3 er haftalık süreyle 3 kez Retro yapar bazı yıllar da Retro sayısı 4 olabilir.
- Ay dünyanın çevresini 28 günde döner Retro yapmaz
- Güneş dünyanın çevresini 1 yılda döner Retro yapmaz . (Dünya ve tüm gezegenler güneşin çevresinde dönerler ama biz astrolojik olarak dünyadan baktığımız için güneş dünyanın çevresini 1 yılda döner olarak algılarız)
Yukarıdaki ortalama verilere baktığımız zaman görüyoruz ki gökyüzünde yıl içinde sürekli olarak gezegenlerin biri veya bir kaçı geri gitmekte. Ephemeris – Gökgünlüğü- kaynağından yaptığım araştırmada gördüm ki, her yıl Retrosuz geçen günümüz sadece ortalama 15 ile 28 gün.
Ömrümüzün 30 yıllık dilimini göz önüne alırsak, 30 kez Pluton, 30 kez Neptün, 30 kez Uranüs, 30 kez Satürn, 30 kez Jüpiter, 15 kez Mars, 30 kez Venüs, 90-95 kez de Merkür Retrosu zamanlarını yaşıyoruz.
Her gün gökyüzü zaman ve hareket göstergelerine bakıp bugün Merkür retroda kımıldamayayım, bugün Satürn retroda kımıldamayayım dersek yılın 340 gününü bir şey yapmadan yaşamamız lazım. Oysa ki hayat böyle birşey değil. Dünya ve gezegenler varolduğundan beri bu devinim kendi rutininde devam etti ve etmeye devam edecek. Bizler de bu devinimler altında yaşamaya gelişmeye üretmeye devam edeceğiz. Retrolardan korkmaya gerek yoktur.
Korkmamamız gereken bir başka gökyüzü olayı tutulmalardır. Ortalama olarak her yıl en az 2 şer kez Güneş ve Ay tutulması gerçekleşir. yine 30 yaşındaki bir kişi en az 120 kez tutulma yaşamış olacaktır.
Yine korkmamamız gereken bir başka gökyüzü konumu da gerilimli açı zamanlarıdır. Plutondan başlayarak ağır hareket eden gezegenlere hızlı hareket eden gezegenler her gün birtakım açılar yaparlar. Ay, ağır gezegenlere her hafta gerilimli açı yapar -90- 180 derece – güneş Merkür Venüs her bir ağır gezegene her 3 ayda bir gerilimli açı yapar, mars yine ortalama her 6 ayda bir gerilimli açı yapar, Jüpiter de her 3 yılda bir ağır gezegenlerin her birine gerilimli açı yapar Ağır gezegenler birbirlerine yaptıkları açılar çok uzun yıllar sürer. Örneğin Pluton 1941 -1994 yılları arasında Neptün’e 60 derecelik açı yaptı, Uranüs’e ise 1990-2000 yılları arasında 60 derecelik açıda idi. Uranüs 1990-1999 yılları arasında Neptün ile kavuşum açısında idi. Bu örnekler pek çok sayıda sıralanabilir.
İnsan, varolduğundan beri böyle devinen bir gökyüzü altında yaşarken her gün korkarak, kaçınarak, hareket etmeyerek gelişmesini durdurmadı elbette, gelişmeye de devam edecek.
Gökyüzünde gerilimli özel dönemler elbette var. Ağır hareket eden gezegenlerin birbirlerine yaptıkları günler süren gerilimli açıları bazı hızlı gezegenler de yine yaptıkları gerilimli açılarla desteklerken oluşan bazı tutulmalar, dünyanın herhangi bir yerinde olası gerilimli olaylara işaret edebiliyor. En bilinen yakın örneğiyle; 1999 yılında günlerce süren Uranüs- Satürn 90 derecesi ve aynı anda yine Jüpiter – Neptün 90 derecesine Haziran sonunda Mars ve Merkür 90 dereceleriyle eşlik ederek Mars- Merkür- Jüpiter- Neptün arasında tam kare oluştu. (Tam karelerde 4 adet 90 derece, 2 adet 180 derece bulunur) Bu tam kareye Temmuz sonunda Güneş Merkür ile kavuşum yaparak destek verdi, aynı kareyi 11 ağustos’ta yeniayda oluşan güneş tutulması tetikleyince de 17 ağustos gecesi Ay’ın hızlı hareketi sonucu oluşan bir başka Ay-Merkür-Jüpiter- Neptün tam karesinde deprem meydana geldi. Ama bu durum gökyüzünde her gün her ay olmadığı gibi uzun yıl aralıkları ile oluşan konumlardır. Gökyüzünde oluşan bu konumlar dünyanın herhangibir yerindeki insanları olumsuz etkilerken, bir başka yerindeki insanlara da olumlu tetiklemeler de yapabilir. Aksi halde her olumsuz gökyüzü konumunda dünyanın toptan yıkılması gerekirdi.
Toparlayacak olursak; doğru kullanıldığında çok olumlu faydaları olan internet ve sosyal medya, maalesef pek çok spekülatif konuları da beraberinde getiriyor. Hergün hertürlü sosyal medya mecrasında korku kültürünün pek çok yansımalarını görüyoruz. Lütfen bunlardan etkilenmeyiniz ve düşününüz. Dünyada şu anda ortalama 7 milyar insan, 7 milyar hayat biçimi var, birileri bu spekülasyonlardan etkilenip korkarak atalet içinde veya bağımlı yaşarken acaba kimler kazanıyor ve tatlı mutlu hayat sürüyor?
Münevver Çetiner
28 Nisan 2012 – Ankara